Elinizdeki kitap, 27 Mayıs askeri darbesine giden yolda Demokrat Parti'nin izini sürüyor. Seçmen desteğine ve Meclis çoğunluğuna sahip bir siyasal partinin iktidardan düşme korkusuyla yasaları, demokrasinin gereklerini, parlamenter kural ve gelenekleri bir yana bırakarak; önce küçük, daha sonra büyük ve hızlanan adımlarla bir baskı rejimi kurmaya yönelişini somut kanıtlarıyla okuyacaksınız.
Ayşe Asker, TBMM zabıtları, Yassıada'da kurulan Yüksek Adalet Divanı'nın duruşma tutanakları ve dönemin basın-yayın organları üzerinde ayrıntılı bir çalışmayla, 27 Mayıs darbesine yol açan olayları neredeyse günü gününe ve canlı aktarımlarla inceliyor.
27 Mayıs'a giden yolda en önemli uğraklardan biri, Demokrat Parti'nin TBMM bünyesinde kurduğu Tahkikat Komisyonu'dur. Bu komisyon çok partili siyasal yaşamın başlamasından sonra iktidar partisinin, önce siyasal rakiplerini, giderek bütün basını kısıtlama anlayışının somut bir göstergesidir ve bugüne kadar üzerinde pek az araştırma yapılmıştır.
Ayşe Asker, kitabın Önsöz'ünde şöyle diyor: 1980 sonrasında siyasal hayatta yer alan Anavatan Partisi (ANAP) ile Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) gibi çoğunluk oyuyla tek başına iktidar olan partilerde de benzer girişimlerin ortaya çıktığı dikkate alınırsa, bu ilk örneğin iyi bilinmesine ihtiyaç olduğu kesindir.